2010’da yetmeyen neydi. Baskın propaganda, “Yetmez ama EVET” idi.
Akılıma takıldı. O zaman yetmeyen neydi?
Ne yapılmak istenmişti de “yetmez ama EVET” istenmişti.
Evetler verildi. Kırılma noktası başladı.
Getirilen bu 18 maddelik değişimle amaca erişilecek mi?
Bu sefer de aklım geleceğe takılıyor, “yetmeyenleri yetirmek, amaca erişmek için son vuruş kiminle yapılacak?” diye bir soruyla karşılaşıyorum.
Amaca gıdım gıdım mı, sindire sindire mi ulaşılacak?
Öyle görünüyor ki, son vuruş kimlerle yapılacak merak ediyorum?
Bugüne gelinceye kadar kimler kullanılmadı kimlerle kol kola girilmedi?
Nerede Sayın Nevzat Yalçıntaş, nerede Ertuğrul Yalçınbayır, nerede Dengir M. Mehmet Fırat, nerede Yaşar Yakış, nerede Ertuğrul Günay ve diğerleri?
Akıl en güzel şekilde devrede…
Hedefe ulaşmak için her yol Ankara!
Liberaller, sosyal demokratlar, Kürtçüler, etnikçiler, imamlar, diyanet, komünistler. Her kesimle iş tutuldu. Cemaatlerle zaten hep iş tutulmaktaydı.
Sıra da ülkücüler mi var?
Bu soru su götürmekte… Ülkücüler MHP Genel Merkezi ve bilge liderlerine(!) karşı isyandalar. Bu itiraz ve “HAYIR” lar, Genel merkezi çileden çıkarmakta. Bay Bahçeli’nin feleğini şaşırtmakta. Ama kuru inadı bütün köprüleri attırmakta.
Öyle olmasaydı, “Hayır” diyecekleri şucu-bucu diye suçlar, iftira eder karalar mıydı? Koray Aydın’ı, Ümit Özdağ’ı, Sinan Ogan’ı, Meral Akşener’i MHP kadrolarına alıp vekil yapan ben miydim de, bu değerleri FETÖCÜ olmakla itham etmekte!
Ama bütün dünya âlem şunu bilsin ki ülkücü irade bu işte yoktur.
Öyle görünüyor ki bir kesim, ”Yetmez ama EVET” in yetmeyenlerini tamamlamakta.
Diyelim ki “EVET” çıktı ve yine de yetmedi.
Kalan eksik kiminle ve nasıl tamamlanacak?
Bir Bahçeli, bir FETO ya da bir MHP daha nerede bulunacak?
Esen kalınız.
