Osmanlı padişahları kendi dönemlerine damgalarını vurmak amacıyla İstanbul’a cami yaptırırlardı. Her padişah kendi yaptırdığı caminin bir öncekinden daha gösterişli olmasını isterdi.
Cumhuriyet döneminde cami yarışı yerini İstanbul’a boğaz köprüsü yapma yarışına bıraktı. Köprüler genellikle tek başına iktidarlar döneminin eseridirler.
1.Boğaz köprüsünün temeli AP iktidarı döneminde Süleyman Demirel tarafından 1970 yılında atılmış,1973 yılında ise hizmete açılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ANAP döneminde Özal tarafından 1986 yılında temeli atılmış 1988 yılında bitirilmiştir.
Bu yarışta geri kalmak istemeyen AKP’nin Yavuz Sultan Selim adını verdiği köprünün inşaatı ise sürüyor.
“Yeter ki bizim dönemimizde bitsin” anlayışıyla acelece ve siyaseten verilen kararların İstanbul’a verdiği zarar ise ayrı bir tartışma konusudur.
Marmaray isimli tüp geçidin fizibilite çalışmaları ve kredi anlaşması MHP’ nin iktidar ortağı olduğu ve ulaştırma bakanlığını uhdesinde bulundurduğu 2000 yılında yapılmış, AKP iktidarı tarafından 30 Ekim 2013 tarihinde bitirilmiştir.
Osmanlı döneminde ülke adeta İstanbul’dan ibaretti. Anadolu sahipsiz ve ilgisiz bırakılmıştı. Mustafa Kemal ATATÜRK çorak bir Anadolu kasabası olan Ankara’yı bu nedenle başkent yapmıştır. Ne yazık ki, ATATÜRK sonrası dönemde İstanbul yeniden cazibe merkezi olarak sunuldu, Anadolu ihmal edildi ve Anadolu’dan İstanbul’a göç hızlandı.
İstanbul’a göç öylesine hızlandı ki,1935 yılında 742 bin olan İstanbul’un nüfusu, şimdilerde 14 Milyona dayanmıştır.
Başbakan ERDOĞAN her vesile ile “İstanbul benim sevdamdır”demektedir. Bir başbakan ülkesinin kentleri arasında açıktan bir ayrım yaptığı müddetçe İstanbul’a göç devam edecektir. Göç devam ettiği müddetçe de ne boğaz köprüleri, ne metrolar, ne de Marmaraylar İstanbul’un Trafik sorununu çözmeye yetmeyecektir.
Yanlış politikalar sürdükçe ülkenin kaynakları İstanbul’da toprağın altına, denizin altına ve denizin üstüne yol yapmak amacıyla harcanmaya devam edecektir.
Telekom 6,5 milyar dolara satılmıştı. Sadece Marmarayın yapımı için 5 milyar dolar harcanacağı düşünüldüğünde İstanbul merkezli yönetimin ülkeye ne oranda büyük zarar verdiği daha iyi anlaşılır.
Başbakan ERDOĞAN Marmaray Projesini “asrın projesi”olarak adlandırmıştır. Doğru değil. İstanbul’un Trafik sorununu çözmek amaçlı her büyük yatırım asrın yanlışının bir sonucudur. Milyarlarca dolar harcanmakla birlikte dünyanın incisi İstanbul’un doğal ve tarihi zenginlikleri de yok olup gidiyor. Dağ, toprak, deniz milyonlarca ton beton yığınına dönüşüyor.
Marmaray projesi memleketi İstanbul’dan ibaret gören bir anlayışın sonucudur. ATATÜRK’ü anlayamamanın, başkent Ankara’nın ne anlam ifade ettiğinin idrakine varamanın sonucudur.
Anadolu’nun her köşesini İstanbul kadar aranır, özlenir hale getirebilen, her Türk vatandaşını doğup büyüdüğü yerde mutlu kılabilen projeler gerçekte asrın projesi sayılır.
Türk Milleti için asrın projesi CUMHURİYETTİR, Ankara’nın başkent yapılmasıdır. Bu projeyi geride bırakacak proje ise henüz anasından doğmadı.
