Feridun Yıldız
Feridun Yıldız

Seferberlik Tetkik Kurulu’nu yıpratmak kimlerin İşine yarar?

Bu yazıyı yazmaya başladığım gün 27 Aralık 2009, saat 21.15. Seferberlik Tetkik Kurul Başkanlığı(STKB) Ankara Bölge Başkanlığı’nda dün akşam saat 21.30 sularında savcılar tarafından arama yapılmaya başlanmıştı. Yaklaşık 24 saattir arama devam ediyor.

Devam eden bir hukukî süreç hakkında yorum yapacak değiliz. Ancak basında yer alan ve hukuken göz yumulan bazı haberler Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin, Türk vatanının bekası için yıpratılmaması gereken bir kurumu, Seferberlik Tetkik Kurulu’nu yıpratmıştır.

Bu yüzden konuya istihbaratçılar ve emniyetçilerin olay analizinde kullandıkları yöntem ile yaklaşacağım: “Seferberlik Tetkik Kurulu’nu yıpratmak kimlerin işine yarar?

Önce “STKB nedir, ne iş yapar, ne için gereklidir?” sorularına bir cevap arayalım.

Seferberlik Tetkik Kurul Başkanlığı, o zamanlarda Millî Güvenlik Kurulu yerine geçen Milli Savunma Yüksek Kurulunun 17/c sayılı tavsiye kararıyla, 27 Eylül 1952 tarihinde çıkarılan Millî Avcı Birliklerinin Kurulması” konulu kanun ile  kurulmuştur. Kuruluşun ilk adı “Seferberlik Tetkik Kurulu”dur. Daha sonradan “Özel Harp Dairesi” ve 1993 tarihinde ise “Özel Kuvvetler Komutanlığı” adını almıştır. Kurumun ilk adı olan “Seferberlik Tetkik Kurul Başkanlığı” Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde bir kuruluştur.(Suat Parlar, Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, İstanbul 2006, Mephist Yay.)

İlk komutanı ABD’de gayri nizamî harp eğitimi almış olan Albay Daniş Karabelen’dir. Daniş Karabelen daha sonra da general olmuştur. Daniş Karabelen ile birlikte 1948 yılında ABD’de gayri nizamî harp eğitimi almış olan 16 seçilmiş subay bu şubenin kurucu kadrosunu oluşturmuşlardır.

Seferberlik Tetkik Kurulu”nun görevi; barış zamanında bölgesinde sivil halkı örgütlemek ve vuku bulacak bir düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma başlatmak maksadıyla kurulmuştur. Bugünkü adıyla STKB’nın da görevi budur.

Millî Avcı Birlikleri Şubesi’nin ilk faaliyeti olarak 1950’de Kore’ye asker gönderme işlerinin organizasyonu gösterilirse de bu tarih kuruluş tarihinden öncedir. Sadece emekli orgenenral Sabri Yirmibeşoğlu’nun bir ifadesine dayanarak, STKB’na karşı olan guruplar yıllarca Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı yalan haberi üzerine 6-7 Eylül 1955’te azınlıklara yönelik başlatılan saldırıların Özel Harp Dairesi tarafından organize edildiğini öne sürmüşlerdir. Halbuki bu konu, rahmetli Başbakan Adnan Menderes ve Demokrat Parti yöneticilerinin suçlandığı iddialardan birisidir ve Yassıada Mahkemeleri’nde ele alınmıştır. Mahkeme’nin bu konulardan sorumlu bulduğu kurduğu kurumun adını başka bir devlet kurumunu da ben yıpratmamak adına açıklamayacağım, isteyen araştırır bulur. Zaten azıcık bir aklı ve zekâsı olan insan her türlü idarî ve hukukî dengelerin elinde olduğu bir dönemde TSK’nin kendisine bağlı olan bir kuruluşun işlediği cürümü âşikâr etmesini düşünemez bile.

Kamuoyunun “Kıbrıs Mücahit Teşkilatı” olarak bildiği Kıbrıs “Türk Mukavemet Teşkilatı(TMT)”nı kuran ve yıllarca Yunanlı ve Rum eşkıyaya karşı Kıbrıs Türkünün varlığını koruyan, 1974 Kıbrıs barış harekâtında Türk ordusunun yaptığı harekâta destek olan, 1967 yılında o zamanki komutanı Tuğgeneral Cihat Akyol tarafından Özel Harp Dairesi’ne(ÖHD) dönüştürülen Seferberlik Tetkik Kuruludur. Umarım ki benim bu yazımdan sonra TMT Tarihi konusunda Türkiye’nin en yetkin kalemlerinden birisi olan haberiniz.com yazarlarından Cüneyt Öztürk de köşesinde bir şeyler yazar.

Özel Harp Dairesi(ÖHD) güçlendikçe Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyen iç ve dış güçlerin hedefi haline geldi. Bu gruplar tarafından “Kontrgerilla” adıyla tanımlanan Özel Harp Dairesi’nin lâğvedilmesi ve güçsüzleştirilmesi Türkiye muarızlarının değişmez hedefleri arasında olmuştur.

TSK’nın reorganizasyonu kapsamında 1993’te Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın(ÖKK) kurulması ile ÖHD, ÖKK’na bağlandı. ÖKK da, doğrudan Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlandı.

Bugün itibariyle STKB, Türkiye genelinde sahip olduğu 16 bölge başkanlığı ile “gayrinizamî” harbi örgütlemekle görevlidir. Bu çerçevede her bölge başkanlığı, kendisine bağlı illerde ülkenin düşman işgaline uğraması durumunda, yerlerini asla terk etmeyecek, bölgesindeki hâkim otoriteyi yıkmak veya zayıflatmak, düşman harekâtını engellemek ve bölgeye sahip olmak maksadı ile yapılacak direniş ve ayaklanma gibi eylemleri başlatacak ve gerçekleştirecek sivil kadroları barış zamanında bulup örgütlemek için çalışmaktadır.(Kemal Yamak, Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler, İstanbul 2006, Doğan Kitapçılık yay.)

Hafızalarınızı yoklayın. Bağdat Amerikan askerleri tarafından işgâl edildiği zaman en büyük direnişi yapacakları beklenen Saddam’ın meşhur “Cumhuriyet Muhafızları” garip bir şekilde yok olmuştu. “Cumhuriyet Muhafızları” o zaman Amerikan askerlerine karşı nizamî bir biçimde direnselerdi, oransız bir kuvvet dengesi vardı, hepsi bertaraf edilirdi. Ama onlar Irak içerisine dağılarak bugün ABD’yi geri çekilmeye mecbur bırakan gayrinizamî Irak direnişini organize ettiler.

Bütün bu bilgilerin ışığı altında yazının başında ifade ettiğim soruyu cevaplandırmıyor ama okuyucuya yönlendiriyorum: “Seferberlik Tetkik Kurulu’nu yıpratmak kimlerin işine yarar?

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!