Uludere Başbakan’a Ders Olsun

Uludere olayı AKP’den önceki bir dönemde yaşanmış olsaydı, hele hele bu dönem ATATÜRK veya İNÖNÜ dönemine rastlasaydı, Başbakan ERDOĞAN’ın bu olayı partisinin gurup toplantısında nasıl anlatacağını gözlerinizin önüne getiriniz. Başbakanı dinleyen Bülent ARINÇ’ın halini düşününüz.

Birkaç ay öncesine kadar Başbakan ERDOĞAN her gittiği yerde, 74 yıl önceki DERSİM olaylarının bir katliam olduğunu anlatıyordu. CHP’yi zor duruma düşürmek, İNÖNÜ’yü kötü tanıtmak uğruna, her yönteme başvuruyordu.

Kimi zaman Necip Fazıl’ın kitabından alıntılar okuyor, kimi zaman da Seyyid Rıza’nın savunmalarını aktarıyordu

Devlet adamı bin düşünüp bir konuşmalıdır. Yönettiği devletin sadece bugününe değil, geçmişine karşı da sorumlulukları olduğunu bilmelidir. Bugünkü siyasi rakiplerimi zor durumda bırakacağım diye, tarihe mal olmuş olayları kaşımak devlet adamlığı vasfıyla bağdaşmaz.

İlahi adalet diye buna denir işte.74 yıl öncesinin olaylarıyla CHP’yi sıkıştırma uğruna Cumhuriyet dönemini zan altında bırakan Başbakan, 4 ay önceki ULUDERE olayları nedeniyle zor günler yaşıyor.

ULUDERE olayları meydana geldiği günlerde MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’nin yaptığı ilk açıklama “İstihbaratın nereden alındığının açıklanmasıydı

BAHÇELİ’nin sorusunu duymazlıktan geldiler. Sorunun cevabı bugünlerde açıklandı. Wall Street Journal gazetesinin iki yazarı İstihbaratın ABD tarafından verildiğini açıkladılar. AKP inkâr etti. ABD’li yazarlar “aksi yönde bilgi getirebilen varsa merakla bekliyoruz”dediler.

Hükümet telaşlı; İçişleri Bakanı ölen insanları “PKK’nın figuranı”olarak değerlendiriyor, Hükümet sözcüsü Hüseyin ÇELİK kendi bakanını eleştiriyor.

DERSİM olaylarını ballandırarak anlatan Başbakan, ULUDERE için bakın ne diyor.

 “Ben izlediğim CD’de bir hareket gördüm. Bizzat izledim. Bir konvoy gidiyor. 30-40 kişi var. O yüksekten görebilmek mümkün değil… Silahlı Kuvvetlerimiz de gerekli adımı atmıştır. Bu bölge terör bölgesidir. Halkın, sivilin oturduğu bir bölge değildir. Böyle bir bölgede Silahlı Kuvvetler bu Ahmet mi Mehmet mi bilemez ki?

Biz güvenlik güçlerimize yetkiyi veririz, askerimize veririz, polisimize veririz onlar da o yetkiyi yetkileri dairesinde kullanır. Biz yetkiyi vermişiz TSK bunu kullanmış. Biz TSK’mıza, polisimize güvenmiyorsak terörle mücadeleyi kiminle yapacağız?”

Tamam, da,1938 yılında zamanın iktidarı da İngilizlerin kışkırtması sonucu devlete silah çekenlere gerekli müdahaleyi yapmıştı. O zamanın başbakanı da kendisine gelen bilgileri değerlendirerek karar vermişti. O zamanın başbakanı da TSK’ye Polise güvenmişti.
 
Siz siz olun Sayın Başbakan bir daha tarihe mal olmuş olayları, devlet ve millet düşmanlarını memnun edecek şekilde istismar etmeyin.

Gün gelecek bu insanlar meclis kürsülerinden sizleri de katliamcı ilan edecekler, gün gelecek “Uludere katliamı sırasında başbakan olan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ismini üniversitelerden, caddelerden, okullardan silelim diye teklif vereceklerdir.”

Sayın Başbakan,bundan böyle siz de öyle davranın ki, o gün geldiğinde bizim de sizi, yani devletimizi savunacak sözümüz olsun.ULUDERE size ibret olsun..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!