Erol Sunat
Erol Sunat

Civar çarpması

featured

Aralık ayı aylık enflasyonu şaka yaparak 2.93 çıkmıştı. Fiyat etiketleri şaka sırası bizde dediler, ÖTV’yi de yanlarına aldılar. Girdiler kol kola…Ne mi oldu? Şaka ile karışık civar çarptı hepimizi… Açıklanan civarda ki zamlar daha elimize geçmeden, fiyatlar yüzde yüz civarı, yüzde yüz elli, hatta yüzde iki yüz civarına doğru uçmaya başladılar. Anlaşılan o ki; Bizim civar yine o civarlara ulaşamayacak…Bu yılda bizi civar ve civarların rüzgarları çarpacak…Çünkü; Tarumar olan biz! Dibe vuran biz! Dipte yatıp kalan, kalkamayan yine biz! Ne olacak bu halimiz?

Bizi ne çarpmadı ki…

Güneş çarptı, elektrik çarptı…

Zam çarptı, gam çarptı, felek çarptı…

Vergiler çarptı, doğalgaz çarptı…

ÖTV ve KDV çarptı, akaryakıt çarptı…

Yetmedi…

Bir de civar çarptı…

Civar çarpması nasıl bir şey?

Enflasyona ezildiğimiz halde ezilmediğimizi düşünmek gibi…

Hüsranla karışık, beklentiyle karışık, güvendiği dağlarla karışık, verilen sözlerle karışık gibi…

Anlayacağınız karmakarışık bir çarpılma bu civar çarpması!

Aylardır civarında-civarında diye yazıldı, çizildi, açıklamalar yapıldı. Ve biz o civarda çarpıldık kaldık.

Civar da civar, kapı duvar!

Elde avuçta ne var?

Ne demişlerdi?

Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.

Bazılarımıza göre kıyametin koptuğu falan yoktu…

Kıyamet, onca şeyden sonra kıyameti koparmayanlar, içine atanlar, ah edenler için koptu!

Yüzde elli civarında, yüzde kırk civarında çakılıp kalanlar için koptu.

*****

Yüzde elli civarına kadar geldik. Lakin varamadık o rakama. Zaten aylardan beri o civarlarda olur, o civarı geçmez, o civarı aşmaz diye yazıldı, çizildi, açıklandı, hatta ta…o günlerden o civara bağlandı.

Biz eskiden yüzde yüzleri de görmüştük. Yüzde elliye neden mi varamadık?

Civar yüzünden!

Vara vara vardık ol kara taşa diyor ya bir türkümüz…Bizde vara vara vardık ol civara. O civarı aşamadık, daha ötesine yaklaşamadık…

Civar dedik…

Ne var dedi…

Civar dedik…

Dünya kadar laf saydı, laf söyledi…

Civar dedik…

Çarptı geçti, çarpıldık, donduk kaldık…

*****

Civar diye diye geldik o civara…

Yüzde elliyi, yüzde kırkı göremeyenler, açıklamalar sonrasında arpacı kumrusu misali düşündüler, düşündüler…

Çünkü, dokunuşlar başladı etiketlere…

Güncelleme mi deseydik daha mı doğru olurdu acaba?

Yüzde yüz ellilere ulaştı o dokunuşlar…

Market civarları coştu.

Heyecan tavan…

Zamların ele geçmeden nasıl eriyeceği ile ilgili çoktan ekranlara geldi o fragman…

Adı da civar çarpması…

Önce asgari ücret zammıyla şöyle bir gösterilmişti. Ardından yüzde elli zam civarı diye arzı endam etti…O arzı endam anlayana yetti…

*****

Biz her nedense hep uçurumun civarında…

Dipsiz kuyuların civarında…

Bataklığın civarında…

Dibe vurmanın civarında…

Mutluluğun civarında değiliz…

Zenginliğin hele hiç…

Halimizin iyi olmasının civarını da unuttuk bir hayli zamandır.

Gülmenin civarını bile özledik….

Hatta gülümsemenin de…

Bizim civar nasıl bir civar?

Ne biçim bir civar?

Hani ne kadar civar varsa, hepsi bir, hepsi aynı olacaktı?

Sizin civar, bizim civar diye ayrılmayacaktı…

Civar deyince, civarında deyince, herkes aynı civarlarda buluşacaktı ya…

*****

Aralık ayı aylık enflasyonu şaka yaparak 2.93 çıkmıştı. Fiyat etiketleri şaka sırası bizde dediler, ÖTV’yi de yanlarına aldılar. Girdiler kol kola…

Ne mi oldu?

Şaka ile karışık civar çarptı hepimizi…

Açıklanan civarda ki zamlar daha elimize geçmeden, fiyatlar yüzde yüz civarı, yüzde yüz elli, hatta yüzde iki yüz civarına doğru uçmaya başladılar.

Anlaşılan o ki;

Bizim civar yine o civarlara ulaşamayacak…

Bu yılda bizi civar ve civarların rüzgarları çarpacak…

Çünkü;

Tarumar olan biz!

Dibe vuran biz!

Dipte yatıp kalan, kalkamayan yine biz! Ne olacak bu halimiz?

*****

Şimdi efendim ne demişlerdi?

Yüzde elli civarı…Yani, yüzde kırk dokuz küsür…

Bağ-kurluların ve SSK’ların zammı da yüzde kırk civarı. Yani, yüzde otuz yedi küsür…

Civarı demek, varması gereken rakama ulaşamayan, o rakam etrafında nafile turlar atarken başı dönerek olduğu yere yığılma hali gibi bir şey…

Ne oldu kök maaşlar?

On bin liranın az biraz üstü…Emekli yine yakasına küstü…

Mesele o civara uğramayan, derde derman olmayan şöyle olsaydı, böyle olsaydı denen rakamların civarında kalakalan maaşlar.

Bir kucak dolusu hayal kırıklığı daha…

Mesela, Vekillerin civarına, bağına bahçesine yağmışta yağmış…

*****

Bizim halimiz tam da Ziya Paşalık.

Ne demişti Ziya Paşa?

“Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez / Bârân yerine dürr’ü güher yağsa semâdan.”

Yani; Gökyüzünden yağmur yerine inci ve mücevher yağsa talihsiz olanın bahçesine bir damlası bile düşmez.

Biz bu talihsizliği hak ediyor muyuz, esas mesele orası…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!