Dansözlük Siyasetle İlişkili mi?

Ülke gündemini yakından takip eden herkesin gözleri önünde cereyan eden siyasetteki son kıvırma olan Yıldırım Tuğrul’un, babasından miras kalan soyadı ile ülkenin ideolojik değerlere bağlı gözüken tek partisi olan Milliyetçi Hareket Partisi’nden, Bizans entrikalarına benzer saray oyunlarıyla, AKP saflarına geçişi oldu. Tabi ki bu olay, siyasi tarihimiz de ilk olmamakla beraber bir dava üzerine çalışan, emek sarf eden, hayatlarını ortaya koyan idealist insanların mensup olduğu bir camiadan çıkması dolayısı ile büyük yankı uyandırdı.

  Bu satış hadisesinin baş aktörü olan Yıldırım Tuğrul, adına yakışır hareket edeceğine, karakterine uygun düşen yere kayarak gençliğinde babasının korkusundan gün yüzüne çıkaramadığı benliğini ortaya koydu. Lakin bu hayâsız tavırdan medet uman saray ahalisi, bekledikleri tepkinin tam tersini gördü. Bunun nedeni ise MHP’nin Devlet Bey’in; satış hadisesi televizyon ekranlarına, gazete manşetlerine düşmeden hemen önce belirttiği gibi “Bizim partililerimiz yok, dava arkadaşlarımız var.” sözü ile örtüşen duruşa sahip bir tabanı olmasıdır.

  Yine bu hayâsız kişilik, “Milliyetçi Hareket Partisi benim babamın partisidir, kimse beni oradan atamaz.” sözü ile Genel Başkan Yardımcılığı’na kadar yükseldiği partinin geçmişini bilmediğini ortaya koyarak bilgi düzeyinin ne kadar alt seviyede olduğunu belli etmiştir.

  Bu olay, tartışmaya açık bir konu gibi gözükse de; Milliyetçi Hareket Partisi, CKMP’nin devamı niteliğindedir ve birazcık bilgi birikimi olan biri, bunu sizinle münakaşa konusu etmeyecektir. Adana kongresinde Osman Bölükbaşı’nın kurduğu Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, kudretli Albay Alparslan Türkeş önderliğinde Milliyetçi Hareket Partisi adını almış ve yoluna bu şekilde devam etmiştir. Yani “parti babamın kurduğu partidir” diyebilecek kişi, Deniz Bölükbaşı’dır. Bölükbaşı, davaya ne kadar bağlı olduğunu yarar yerine zarar vereceğini anladığı gün partiden ayrılarak göstermiştir.

  Bu bilgiler ışığında hadiseye bakışımızda gördüğümüz kirli entrikalardan biri de bugün yaşanmıştır.
Beştepe’de ebedi istirahatgâhında yatan merhum Alparslan Türkeş, ülkenin bölünmesine zemin hazırlayan ve hep ikinci planda kalan başbakanla birlikte Tuğrul Bey tarafından rahatsız edilmiş, böylelikle kirli oyunun bir ayağı daha oynanmıştır.

  Yine iktidara yakın kaynaklarda gösterilen, asansörde çekilmiş kâğıt parçasına yazılmış ve genel merkezdeki kirliliği gidermek adına sökülmüş isim tabelasının yerine koyulmuş gösterilen resim de bu oyunun parçasıdır. Lakin Turan ülküsü etrafında birleşmiş ülkenin bekası için yan yana toplanmış dava arkadaşları, bu oyunlara prim vermemiştir. Hatta çeşitli nedenlerle ülküden kopanları bile tekrar birbirine kenetlemiştir.

  Vatanı, bayrağı, milleti ve ülküsü etrafında bir araya gelen ülkücü hareketin neferleri, bu kirli oyun vesilesi ile bir asalaktan daha kurtulmanın mutluluğunu yaşarken yanlış istihbarat aldığını kabullenemeyen saray yönetimi, önümüzde ki süreçte bu saçmalığı fark etmez ise sonuçları onlar açısından daha ağır olacaktır.

  Devlet Bey’inde söylediği gibi değerli dava arkadaşlarım bu komploları kumpasları görmek ve bunlara prim vermemek, partimizden çok milletimiz açısından önemlidir. Sağduyulu yaklaşımlarınız ise bizleri bahtiyar eylemiştir. Yüce Türk milleti dansözlere prim vermediğini bir kez daha göstermiştir.

  Bu hususta yönetim kademeleri daha da işlerine sarılarak seçimlere odaklanmalı ve morallerini yüksek tutmalıdır.

   Sevgi ve saygı ile…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!