Nazım Peker
Nazım Peker

Gecekondudan Aksaray’a-Kimyası Bozulan AKP

Fakir-fukara, garip-guraba” diyerek, dertlerini dert edinerek, acılarına tercüman olarak çıkmışlardı yola. Çaresizler, “Bizimde bir sahiplenenimiz var artık!” diyorlardı. “Yeter artık çok ezildiniz, çok ötelendiniz, çok itildiniz” derken; hiçbir şeyin hesabını yapmıyordu. Önünü ardını düşünmüyor, kaynak da var mı hesabını yapmıyordular.
 
O, büyük kentlerin varoşlarında çaresizliğin ve yoksulluğun pençesinde kıvrananların “nabzını” tutuyordu. O semtlerin sümüklü çocuklarını kucaklarına alıyor, fukara sofralarında iftar açıyordu.
 
Eşi hanımefendi ile şekersiz çay içiyor, kara zeytini ısırıyordu.
 
Bu işleri yaparken, yalaka basına da haber uçuruyordu; manzara kameraya alınıyor, fotoğraflar çekiliyordu. “Geliştiler ve değiştiler” başlıklarıyla bu görüntüler” Halk adamı”, “Fakir-fukara babası” diye yazılıp-çizilip algı operasyonları yapılıyordu.
 
Maya tutmuş, istenen hava yakalanmıştı.
 
Tahminlerinin üzerinde oy aldılar. Beklemedikleri bir vekil sayısı ile TBMM’ne egemen oldular.
 
13 yıl boyunca, istedikleri gibi davrandılar. “Dediğim dedik, çaldığım zurna” havasına girdiler.
 
13 yıl önce iftar yaptığı gece kondu semtlerinden dünyanın en pahalı AKSARAY’ına taşındılar. En pahalı çantalar, gömlekler, ayakkabılar, saatler kullanmaya başladılar.
 
İktidar sarhoşu oldular.
 
Fakirleri de fakir semtleri de unuttular. Yoksul evlerine girmedikleri gibi o semtlere de uğramaz oldular.
 
En pahalı arabalara bindiler, en pahalı bardaklardan su içtiler, makam uçaklarıyla uçtular. Asgari ücretliyi, işçiyi, çiftçiyi, emekliyi unuttular.
 
Geçinemiyoruz diye meydanlara çıkanları tomalarla su bombardımanına tuttular, boyadılar. Yetmedi copladılar, çadırlarını başlarına yıktılar. Azıcık sesi çıkanları, “Devlet büyüğüne hakaretten” tutukladılar.
 
Fakir-fukara unutulmuş, garip-guraba terk edilmişti.
 
Örtülü ödenek, büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, adam kayırmalar, yandaşı zengin etmeler, ayakkabı kutularında rüşvet parası istiflemeler, KPSS ve diğer sınavlarda yolsuzluk ve hırsızlıklar. Aşırı derecede lüks ve israf batağına saplandılar.
 
Oğul ve damat, akraba ve hısım kollamalar, ihalelerde aşırı yolsuzluklar derken:
 
AKP’nin de Fakir-fukaranın da KİMYASI bozuldu ve bu alanda:
 
Bir boşluk oluştu.
 
Bu boşluğu, seçim bildirgesiyle CHP doldurmuş gibi. HDP sıkıştırmakta.
 
3 Mayıs Türkçüler gününde MHP beyannamesini açıklayacak. Sanırım MHP’de AKP’nin epey canını sıkacak.
 
Doğa boşluğu kabul eder mi?
 
Bu güne kadar hiç etmemiş.
 
O boşluğu, muhalefet doldurmakta.
 
Bu durum, AKP’nin kimyasını bozdu. Keklik gibi seken AKP’nin bacakları dolaştı, dilleri sürçtü, paniklediler ve “KAYNAK NERDE” demeye başladılar.
 
Tam da bu sırada AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, aptalca bir çıkışla “Her bakana özel uçak verilmeli” diyerek KAYNAĞI gösteriverdi.
 
1923’den 2002’ye kadar görev yapan 57 hükümet 79 yılda 546 milyar dolar vergi toplamış. 96 milyar iç,130 milyar dış borç yapmış. 8 milyarı özelleştirmeden olmak üzere 779 milyar dolar harcamış. 2002-2015 arası 12 yılda ise AKP tek başına tam tamına: BİR trilyon 869 MİLYAR dolar harcamışlar.
 
Endişeniz olmasın kaynak var. AKP 12 yılda sade Türkiye’nin değil, kendi KİMYALARINI da bozdular. Gecekondudan AKSARAY’a merhaba…
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!