Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci: "Görev başında ölen sağlık çalışanı şehit sayılmalı."

Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci: “Görev başında ölen sağlık çalışanı şehit sayılmalı.”

Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Ankara’da “6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri” sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Kahveci, Covid 19 sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılması gerektiğini ifade etti.

Önder Kahveci, daha önce de Haberiniz.com.tr’ye verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullanmıştı:

  • Sağlık çalışanlarının koronavirüse yakalanması durumunda bunun meslek hastalığı kapsamında değerlendirmesine karar verildi. Ancak Bunun şartları ne olacak?

ÖNDER KAHVECİ: Aralık 2020’de Sağlık Bakanlığı Covid-19’un meslek hastalığı sayılması ve Vazife Malullüğünden yararlanılması ile ilgili bir genelge yayınladı. Bu genelgeye göre iki şart var;  Başvuru ve illiyet bağı. İlliyet bağını basitçe sağlık hizmeti yürütürken covid-19’a yakalanmak olarak tanımlayabiliriz.

Fakat bunun tespiti oldukça sıkıntılıdır. Bu nedenle illiyet bağını araştıracak kurum olan  SGK’ya başvurumuzu yaptık. Sağlık çalışanlarının kesintisiz bir hizmet sürdürürken illiyet bağı aranması gereksizdir. Sağlık çalışanlarından 300 üzerinde arkadaşımızı covid-19 nedeniyle şehit vermişken, 100 binin üstünde çalışan bu virüse yakalanmışken illiyet var, yok demek bize göre çok yanlıştır.

  • Yine Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye göre, koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden sağlık çalışanı vazife malulü sayılacak. Peki, ailelerin edinebileceği haklar ne olacak?

ÖNDER KAHVECİ: Vazife Malullüğü hakları bir çalışanın işyerinde hayatını kaybetmesi nedeniyle elde ettiği haklardır. Tazminat, Maaş, Kamunun  v.b konularda sağladığı bazı indirimler ve bir yakınının kamuda işe başlatılması, bazı vergilerde indirim gibi haklar vardır.

  • Sağlık çalışanlarına vazife malullüğü verilmesi, “Şehit sayılamazlar en çok vazife malullüğü hakkı alabilir” şeklinde değerlendirildi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

ÖNDER KAHVECİ: Malullük yasalarda iki şekilde geçmektedir.

Bunlardan birincisi vazife ikincisi ise harp malullüğüdür. Toplumun anladığı şehitlik kavramını tanımlayan harp malullüğüdür. Şehitlik manevi bir tanımdır. Herhangi bir kanunda şehitlik veya şehit hakları diye bir ibare bulunmaz.

Harp malullüğü de TSK mensuplarının vazife malulü olunca girdikleri statünün adıdır. Bu kapsamda hayatını kaybedenlerin ailesine şehitlik tazminatı, maaş, kamuda 2 yakınının istihdamı v.b. geniş haklar tanınmaktadır. TSK mensupları dışında kamu görevlileri için Terörle Mücadele kanununun 21. Maddesinde yer alan  “ Kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, engelli hâle gelen, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır” düzenlemesi ile bu kişilere de harp malulü gibi haklar tanınmıştır.   daha sonra orman muhafıza memurları ve gardiyanlarda bu kanuna eklenmiştir.

Şehitlik için ise mutlaka covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları için 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanması gerekmektedir.

Bu kanuna  “Salgın, doğal afet veya felaketlerde görevleri veya Salgın hastalıklarla mücadeledeki görevleri nedeniyle hayatını kaybeden kamu görevlilerini” şeklinde bir ekleme yapılarak sağlık çalışanlarının şehitlik statüsünün haklarından yararlanmaları sağlanabilir.

Bu konu sendikamız tarafından gündeme getirilmiş, çeşitli kurum ve kuruluşlara başvurular yapılmıştır.  Bu konuda ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Çünkü işyerinde vefat etmekle salgına karşı kahramanca mücadele verirken hastalığa yakalanıp hayatını kaybetmek aynı durum değildir.

  • Sağlık çalışanlara ek ödemelerle ilgili son gelişmeler nelerdir? Son yapılan araştırmaya göre, kadın sağlık çalışanlarının % 77’si hayatlarını borç ile idame ettiriyor. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?

ÖNDER KAHVECİ: Tavandan ek ödeme olarak kamuoyuna sunulan ve ikinci bir maaş algısı oluşturulan bu düzenleme başından beri sağlık çalışanlarının beklentilerini karşılamaktan çok uzak kalmıştır. İdarecinin inisiyatifine bırakılan ve adaletsizlikler dolu bu düzenlemenin yanlış olduğunu ve sağlık çalışanlarına mutlaka maaş zammı şeklinde tek ödeme yapılmasını ısrarla dile getirmeye devam ediyoruz. Çünkü doğrusu ve adil olanı budur. Türkiye kamu-Sen olarak ek zam talebimizin de ısrarcı olmamızın nedeninin başında çalışanların ekonomisindeki sıkıntıdır. Bugün kamu çalışanları borçlu, yapılan toplu sözleşmeler nedeniyle maaşları erimiş, reel bir zammı unutmuşlar ve enflasyon farkına yani sıfır zamma mahkûm edilmişlerdir. Sağlık çalışanlarının bir diğer ücret  kalemi olan döner sermayeleri sıfırlanmıştır. Bunlara çözüm için ek zam verilmesi, döner sermayelerin çalışan eksenli olarak yeniden düzenlemesi taleplerimizi dile getiriyoruz. Kamu çalışanlarının, salgının kahramanı sağlık çalışanlarının ekonomisi mutlaka düzlüğe çıkarılmalıdır.

 

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!