Toplum, cehaletten midir yoksa merakından mıdır enteresan sorular soruyorlar. Bunlardan en önemlileri de “KANDİL” gecelerin de neler yapacaklarıyla ilgilidir. Önce onlara şunu hatırlatayım; acaba iki cihan peygamberi Hz. Muhammed bu geceleri nasıl ihya etmiş, neler okumuş, kaç rekât namaz kılmış bir araştırsınlar, o salya sümük akıl veren hocalara da bu soruyu bir sorsunlar.
Maddi durumunuz iyi ise alın birkaç yetimi ya da öğrenciyi tepeden tırnağa giydirin, doyurun. Durumunuz çok daha iyi ise okulları bitinceye kadar burs verip okudun. Okudun ki, ailelerine, çevrelerine, vatanlarına yararlı insan olabilsinler,
Gelin üç beş tane sevgiden yoksun, şefkatten, baba kucağından mahrum kalmış bu yetimleri sevin, başlarını okşayın. Okşayın ki size sevgi ile baksınlar. Onların sevgi ile bakması Allah’ın da size sevgiyle bakmasıdır. Mazlumun ahından, yetimin gözyaşından sakının. Sizler rahat ve huzur içinde iken o yetimler; dert, sıkıntı ve üzüntü içindeler. Lütfen unutmayınız!
Bırakın huzur içinde bin rekât namaz kılmayı. Daha makbul olanı oğluna harçlık veremeyen, çocuğunu servise bindiremeyen gariban babalara yardım ediniz. Şöyle çevrenize bir bakarsanız oldukça çok olduklarını göreceksiniz.
Bırakın beş on kez haç ve umre yapmayı. Bu paralarla kurban kesemeyen komşularınıza kurban alınız. Et yüzü görmemiş midelere eti tattırınız… Bu, sizlerin bin rekât namazınızdan daha sevaptır.
Çevrenizdeki onca garip-gurabaya, fakir-fukaraya o akşam güzel bir ziyafet çekiniz, karınlarını doyurunuz. Hastane köşelerinde yatan onlarca kimsesiz, bir bardak temiz suya muhtaç hastaları ziyaret edip hal ve hatırlarını sorun, geçmiş olsun deyin. Kan bekleyen, yüzlerce hastaya bir ünite kan veriniz. İnanın kandil ibadetlerinden daha çok hoşuna gidecektir Tanrı’nın.
Sizleri ne zorluklarla doğurup, büyüten fakat bir sebeple huzurevlerine gönderdiğiniz, ana-babanızı oradan çıkarabiliyor musunuz? Bir milyon rekât namazdan 365 gün oruçtan daha hayırlı olacaktır. Sanal âlemde binlerce insanın kandilini kutlayana kadar, bir yetimin başını okşamak, bir hastayı ziyaret etmek, bir öğrenciye burs vermek çok ama çok daha önemli ve kıymetlidir Tanrı katında.
Durumunuz yeterli ise fakirlikten evlenemeyen, yuva kuramayan onlarca garibana sahip çıkarak, masraflarını karşılayıp evlendiriniz Bu, berat fermanı almaya sizi daha kolay aday yapacaktır. Fakirlikten ya da kocası ölmüş; çocuklarını, beslemek ve okutabilmek için temizliğe giden, gündelik çalışan namuslu bayanlara yardım etmeniz, onlara hayır ellerinizi uzatmanız Berat gecesinden sizden istenen güzelliklerden sadece birisi olacaktır.
Batma noktasına gelmiş, senetlerini ödeyemeyecek bir iş adamına yardım etmeniz, hesabını kapatmanız, inanın binlerce nafile namazdan daha üstündür Tanrı katında.
Bodrum’da tatil yap, fırında kebap ye, Mercedes’e bin, 250-300 m2 lik beş on odalı evlerde otur. Fakirin karın gurultusunu anlama, dul kadını görme, yetimi gözetme, hastane köşesindeki garibanın hıçkırığını duyma: ama kadir gecelerinde binlerce rekat namaz kıl üç-beş gün oruç tut, kurtuluşa ulaş… Öyle mi emmioğlu, emmi kızı? Yok öyle yağma!
Eeeee! Arkadaş hiç mi namaz kılmayalım, hiç höykürmeyelim? Yıllarca bunları yapmadınız mı/yapmıyor musunuz? Ne olur bir kerecik de Kuran’ın dediklerini yapsanız! İnanın kazanan yine siz olacaksınız.
Gönülleri kazanacağız, kaybettiğimiz insanlığı yeniden keşfedeceğiz ve inşallah böylece de BERATI verilenler sınıfına dâhil olacağız!
Esen kalınız.
